Reiki
Tüm canlılar yaşam enerjisiyle doğarlar. Yaşam enerji seviyesi düşük olanlar daha sık ve kolayca hasta olurlar, güçlü olanlar ise daha sağlıklı ve hastalıklara karşı daha dayanıklı olurlar.
Dokunma güdüsü insanlık tarihi kadar eskidir. Ağrıyan bölgeye acıyı dindirmek için içgüdüsel olarak elin konması kadar doğal bir hareket yoktur. Çocuğun düşüp bacağını incitmesi durumunda; annenin ilk tepkisi çocuğun bacağına dokunmak hatta orayı okşamaktır.Bu içgüdüsel hareketiyle dokunarak çocuguna enerji veriyor ve enerji gücünü körükliyen “SEVGİ”si sayesinde çocugunun acısını azaltıyor yada tamamen dindiriyor.
REİ- Japoncada “evrensel” “olağan üstü bilgi” yada “ruhani bilgelik” anlamına gelmektedir. Bu Tanrısal bir farkındalıktır.
Kİ- Çincede “CHİ” sankristcede “prana” ile eş anlamlıdır. Kİ hayat enerjisidir. Tüm canlılara hayat verir. Fiziksel bir enerji değildir.
Bu bilgiler ışığında REİKİ için “evrensel yaşam enerjisi” diyebiliriz. Reiki, bir dine yada inanca bağlı değildir. Bu durumda Reikiye inanıp inanmamak, sonucu değiştirmez. O her zaman akmaya hazır bekleyen bir enerjidir, sadece çağırın yeter.
insanlık tarihi kadar eski olan Reiki, zamanların siyasi idarelerinin baskılarından korunmak için gizlilik yolunu seçmiş, asırlarca sadece manastırlarda gizemleriyle yaşamayı başarmıştır. Dersler gizlilik içinde sözel olarak verilmiş.Semboller dahil tüm ders notları gün sonunda imha edilmiş, öğrencilerin her şeyi gün be gün ezberlemeleri yeğlenmiştir.
Son olarak çindeki kadim kütüphanelerin yağmalanması kadim kitapların yok edilmesiyle Reiki tamamen kabuğuna çekilmiş, adeta unutulmaya terk edilmiştir. Ancak, Japon Dr.Mikao Usui 1920 lerde Reiki’yi tekrar hayata kazandırmış, ve daha çok insanın öğrenmesi gerektiğine inanarak tarihte ilk defa manastır dışında Reiki eğitimini gerçekleştirmiştir.
Niye Reiki
Reiki, zihni,bedeni ve ruhu sararak enerji kanallarımızdaki tıkanıklıkları temizler. Bizi öfkelerimizden korkularımızdan arındırır. Reiki şifası, bir süreçtir.Bu süreç içinde değişik deneyimlerden gecebilir, sık sık zorlanabilir hatta zaman zaman vaz geçmek dahi isteyebiliriz. Ama , sonuçta hep ferahlığa kavuşuruz.
Reiki’yi diğer enerji yöntemlerinden ayıran özellik “uyumlama” ve 21 günlük arınma sürecidir. Uyumlama bir terapi değildir, şifacı yaratan süreçtir. Uyumlama süreci içinde kişiler değişik deneyimler yaşarlar. Kimisi renkler görür, kimileri geçmiş hayatlarına giderler, kimileri ağlar,terler, ışık görürler renkler görürler. Uyumlama sonunda enerjiyi aktarmak üzere bir başkasına ellerini dokunduklarında ellerinden yayılan ısının Reikiye özgü olduğunu fark edebilirler.
Dünya çapında bir çok doktorunda kabul ettiği gibi, hastalıkların temelinde zihinsel ve duygusal nedenler vardır.Amerikalı Prof.John Sarno kitabında bel ağrılarının çoğunlukla bastırılmış duygular olduğunu, bu duyguların şifalandırılmasıyla ağrıların kaybolduğunu belirtiyor. Kalp cerrahı DR.Mehmet Öz, zihin ve duyguların kalp ve damar hastalıklarıyla doğrudan ilgili olduğunu ve hastalığın iyileşmesindeki temel unsurun hastanın tutumu ve hayata bakış açısına bağlı olduğunu söylüyor.
Zihnimizde her hangi bir düşünce oluştuğunda, duygular ortaya çıkıyor ve beden bu duygulara göre hormon salgılıyor. Korku, öfke gibi duygularda Adrenalin, mutluluk sevinç gibi duygularda Endofrin, Serotonin gibi hormonlar salgılar. Olumsuz yada bastırılmış duygular enerji kanallarında blokajlar oluşturarak organların beslenmelerini engeller ve hastalıklar ortaya çıkar. Reiki bu blokajları açarak organların beslenmesini dolayısıyla şifayı sağlar.
Reiki, daha canlı, enerjik ve sağlıklı düşünmeyi sağladığı gibi, Duygusal dengenin kurulmasını sağlayarak sakinleşmeyi ve uyku düzenini sağlar.
Enerji blokajlarını açarak, bağımlılıklardan kurtulmayı ve bağışıklık sistemini güçkendirerek hastalıklardan korunmayı sağlar.