İçsel Gelişim
KALP , NEFS VE RUHUN PSİKOLOJİSİ
“ Bil eğ sevgili insan oğlu eğlence olsun diye yada tesadüfen yaratılmamıştır, mükemmel bir şekilde ve büyük bir amaç için yaratılmıştır .” GAZALİ
Eğer birisi yanıma oturursa
Ve sevgili hakkında konuşursak ,
Eğer onun gönlünü rahatlatamazsam,
Eğer onun daha iyi hissetmesini sağlayamasam kendini
Kendisi ve bu dünya hakkında ,
O zaman Hafız ,
Hemen camiye koş ve yalvar-
İşledin çünkü tam şuanda
Bildiğim tek günahı.
KALP
Manevi kalp anlamında kullanılmaktadır. Örneğin samimi ve iyi niyetli kişinin kalpten davradığını söğleriz. Ayrıca tersinide söyleriz: şevkat göstermeyen bir kimseye kalpsiz deriz. Hepimizin içindeki ilahi kıvılcım yada tin kalpte barınır. Aslında kalp , kutsal bir mabettir . Sevginin makamı da kalptir.
başkalarını sevmeyi öğrendikçe, Allah’ı daha çok sevebiliriz.
Ey dostum!Kalbin cilalı bir aynadır.Üzerinde birikmiş toz perdesini silip
Temizlemelisin çünkü o ilahi sırların nurunu yansıtmak üzere yaratılmıştır.
NEFS
En alt düzeyi zalim NEFS (NEFS-i Emmare ) dir. Bu Nefs düzeyi, bizi manevi yoldan ayırmaya çalışan negatif güçlerin hepsinin koleksiyonundan ibarettir. Bu güçler muazzam acı ve ızdıraba neden olur ve
Bizim sevdiklerimize zarar vermemize yol açar.
Ben nefsimi temizde çıkaramıyorum.
Çünkü NEFS, gerçekten kötülüğü emreder.
Ancak rabbimin esirgediği müstesna!
Çünkü Rabbim çok bağışlayıcı;çok merhametlidir.
NEFS’ in en üst düzeyi (NEFS-i SAFİYE ) olarak bilinir.
Bu aşamada kişilik tıpkı saf ve mükemmel kristal gibidir ve ilahi varidatı neredeyse hiçbir kayıp ya da bozulmaya uğratmadan yansıtır. NEFS in bu nihai dönüşümü aşırı derecede nadir görülen bir başarı olup, yalnızca en büyük evliyada ve Peygamberlerde bulunur.
Akla sahip olmadan önce mutluyum.
Gökyüzünden bile önce ışık doluyum.
Güneş yada ayı selamlaya bilirim.
RUH
Ruh yedi yön ya da boyuta sahiptir:Madeni,nebati,hayvani,insani,ruhi, sırrı ve sırların sırrı boyutlarında.Bunların her birisi yedi bilinç düzeyine sahiptir.Hedef:hepsinin denge ve uyum içinde çalışmasıdır.İdeal olanı,dünyada ona bağımlı hale gelmeden veya manevi yapı ve manevi amaçlarımızı unutmadan tam olarak yaşamaktır.Yaşamlarımızın fiziki yönü,madensel,bitkisel ve hayvansal ruhların yüzyıllar süren irfanı sayesinde sürdürülmektedir.Psikolojik işlev,beyinde bulunan ve ego ile zekanın mekanı olan kişisel ruhta kök bulmaktadır.Bizim manevi doğamız(her ikisi de fiziki bedenlerimizde ve maddi varlığımızda kökleşen)fiziki ve psikolojik olanın ötesine bir nitel sıçrayıştır.İnsani ruh sırlı(gizli)ruh ve sırr –ül esrar (en gizli ruh)manevi kalpte yer almaktadır.İnsani ruh:şefkat ve yaratılığımızın mekanıdır.Gizli ruh ALLAH –I zikrin mekanı iken,sırr-ül esrar içimizdeki ebedi ilahi kıvılcımdır.
Evren e ALLAH-I arama yeri olma mahiyeti verilmiştir.Meşhur bir kudsi hadiste’’BEN GİZLİ BİR HAZİNE İDİM.BİLİNMEK İSTEDİM,MEVCUDATI YARATTIM.’’denmektedir.Bir düzeyde bunun anlamı:Evren ilahi olanın aynasıdır.ALLAH her şeye ve herkese karşı tüm cihetleriyle hazır ve nazırdır.Ancak ALLAH-I bulmak için görünenin ardına bakmak,eşyanın dışına olduğu kadar içine de nazar etmek zorundayız.Bir başka düzeyde bu hadisin anlamı:İnsanlığın gizli hazineyi,yani ALLAH-I aramak üzere yaratıldığıdır.Evren kozmik bir saklambaç oyunudur.Bizim maksadımız,yaradılış gayemiz:ALLAH-I aramaktır ve en yüce insanlar O nu bulanlardır.
Erenler bir denüzdür ,Aşık gerek dalası;
Bahri gerek denizden,girup gevher alası.
Yunus emre.
AKIL İKİ ÇEŞİTTİR;Birincisi kazanılır.Onu…Kitaplardan,mürşidlerden,ezberleyerek ve düşünerek,kavramlardan,mükemmellikten ve yeni bilimlerden öğrenebilirsiniz.
Aklınız başkalarından daha fazla tekamül edebilir:Ancak onu kazanmaktan dolayı çok ağır bir yük yüklenmektesiniz…Kaynağı kendi içinizde arayın!
Kendinize dönün,
Kendinizi bulun
Kendiniz olun…
Mistik Yola Hazır Olunur mu?
Nedense hemen he men hiç kimse ben mistik yola hazır mıyım diye sormaz kendine.Bir profesör bir ermiş e gitmiş.Ona reenkarnasyon dan yaradılışa bir çok sorular yöneltmiş.Adam hiç durmadan peş peşe sorular sorarken ermiş bir dakika hele ben bir çay yapayım sonra konuşalım hem kim bilir beklide çay oluncaya kadar senin soruların cevabı hazır olur demiş.Ermiş çay yapmaya kalkınca profesör boşuna geldim,keşke gelmeseydim nasıl olurda bunca sorunun cevabı çay oluncaya kadar cevaplanır diye düşünmeye başlamış.Ermiş elinde çay la gelmiş odaya,önce profesörün bardağına çayı doldurmaya başlamış,bardağın ağzına kadar doldurmuş,çay bardaktan taşmaya başlamış,adam hemen durun bardak taşıyor,görmüyor musunuz deyince,işte senin cevap geldi demiş.Ermiş bu nasıl cevap böyle deyince,ermiş,senin kafan o kadar dolu ki sen buraya bilgi öğrenmeye değil benimle tartışmaya gelmişsin.Senin beynin bu kadar doluyken ben sana ne anlatsam taşar,önce beynini boşalt öyle gel işte budur sana benim cevabım…
Yaşamsal ve ruhsal Uyum,denge ye ihtiyaç duyanların hizmetindeyiz….Sevgiyle…